top of page

HOŞGELDİN !

Merhaba ,

Müziğe merakın var ya da bir süredir zaten aktif olarak uğraşıyorsun diyelim , ancak bir karar aldın ve bu işin kurallarını öğrenmek üzere yola çıktın. Öncelikle seni kutluyorum , uzun ama eğlenceli bir yol olacak.

Sıfırdan başlayarak derlemeyi düşündüğüm bir takım teorik bilgiyi , müzik yaparken nasıl kullanabilirsin , kim ne işe yarar , başka ne yapabilirdin gibi sorularına cevap oluşturması açısından paylaşmak istiyorum.

Öncelikle üzerinden bir geçelim , ses , cisimlerin titreşimleri ile oluşur ve bu titreşimler "Hz" ( hayır hazret değil ;) ) Hertz cinsi ile ölçülür. Daha basit bir şekilde " işitme organının algılayabildiği titreşim " diyebiliriz.

İnsan kulağı 20Hz-20Khz arası titreşimleri algılayabilir , beyninin bir dekoder oladuğunu ve gelen sinyali işlediğini hayal et. Elbette bu değerlerin altında ve üstünde olan frekanslar da mevcut ancak olağan dışı bir işitme kabiliyetinin olması gerekir.

Buna rağmen beyin aslında bahsettiğim aralıktaki frekansları belirli mesafelerde ayrıştırabilir , örneğin ; 293.66hz değerinde aldıladığımız ve " re " notası ile etiketlediğimiz ses 294.00hz olarak değişseydi dahi bu değişikliği fark edemeyecektik.

Şu notu hemen düşelim , yazılarımda bahsedeceğim , Türk müziği değil Batı müziği teorisi olacak.

Bu bağlamda , batı müziği aslında en basit kulağın dahi algılamasını kolaylaştırmak suretiyle mevzu bahis frekansları etiketleyip isimlendirmiş ve bir sistem dahilinde toplamıştır , ki bu Tampere Sistemi olarak bilinmektedir. Ki maksat tarih süresince dinin yayılmasını kolaylaştırmak için müziğin aracılık etmesidir , açıkcası müthiş etkili olmuştur. Tahmin edeceğin gibi bir ilahinin herkes tarafınca algılanması için sistem yetenekli kulaklara göre değil , en yeteneksiz kulaklar baz alınarak ( en azından vasat kulaklar ) oluşturulmuştur.

Sonuç itibariyle bu tarihsel sürecin devamında elimize etiketlenmiş 12 adet ses geçmiş oldu. Armoni , teori ve saire tam anlamıyla bu seslerin kendi içlerindeki organizasyonu olarak da düşünülebilir.

Peki elde neler var ?

Elbette ilkokul bilgilerinden de hatırlayacağın do-re-mi-fa-sol-la-si. Bunlara natürel sesler diyoruz. Bir piyanonun beyaz renkli tüm tuşları bu sesleri içerir. Ama siyah tuşları da var biliyorsun ! İşte o tuşlarda ise natürel seslerimizin birbirleri arasında yer alan arızalı sesler bulunur.

Şöyle bir bakalım ; (Do) - (Do#/Reb) - (Re) - (Re#/Mib) - (Mi) - (Fa) - (Fa#/Solb) - (Sol) - (Sol#/Lab) - (La) - (La#/Sib) - (Si) ve tekrar (Do).

Hemen göze çarpan şey aslında aynı isimlerin (#) ve (b) işaretleriyle belirtilmeleri.

(#) Diyez : Önüne geldiği sesi yarım ses inceltir - (b) Bemol: Önüne geldiği sesi yarım ses kalınlaştırır.

Ortaya şu sonuç çıkıyor ; Do ve Re sesi arasında bir ses daha var ve bu ses Do'dan ince ama Re den de kalın , yani her ikisinin de ortak sesi. Bu sebeple Do diyez ve Re bemol olarak her iki isimle de adlandırılabilir. Biz buna " anarmonik ses " diyoruz.

Görsel bir canlandırma için ; gitarını eline al , yukarıdan ikinci tel 3.perde Do ve 5.perde Re sesi arasında kalan 4.perdeden bahsetmiş olduk.

Dolayısıyla aslında batı müziğindeki en kısa aralık mesafesinin de " yarım ses " olduğu ortaya çıkıyor. iki yarım sesin toplamı ise " tam ses " olarak tanımlanır.

Natürel seslerin tamamı birbirlerine "tam" ses mesafesindedir ancak iki istisna hariç !!!

Mi-Fa ve Si-Do sesleri birbirlerine yarım ses mesafededir , yani bitişiktirler. Burası çok önemli ve sık atlanılan bir konu olduğu için özellikle anlaşıldığından emin olman gerekiyor !

Şimdi ; gitar ailesinden herhangi birini çalıyorsun ( klasik , elektro ,akustik ya da bas ) standart akort düzenin en üst telden en alt tele doğru ; Mi - La - Re - Sol - Si - Mi seslerine akortlanmış olacaktır. 4 telli bas haliyle sadece Mi- La - Re - Sol olacaktır. 5 telli bir bas gitarda ise standart düzene göre 5. tel Mi telinin üzerine eklendiği için Si - Mi - La - Re - Sol düzeninde , 6 telli bir bas ise en alta bir tel eklendiği için Sİ-Mi-La-Re-Sol-Do olarak akortlanmakta. Niye ? sorusunu ilerleyen yazılarda etraflıca açıklayacağım panik yok :)

Biz standart gitar düzenine geri dönelim , en üst ve en alt tel Mi sesine akortlanır demiştik , ve yukarıda öğrendiğin üzere Mi-Fa ve Si-Do sesleri bitişikti yaniş yarım ses mesafesindeydiler. O halde Mi boş tel ise yani " 0 " ise Fa notası "1" haliyle ilk perdede olacaktır. 1. perdede Fa var ve sıralamaya göre bir sonraki natürel ses Sol , fakat biliyoruz ki Fa-Sol arası yarım değil " TAM " bu durumda tam hareket edersen , sol sesi 3. perdede olacaktır.

Buraya kadar anlaşılmayan bir şey varsa , öncelikle gitarını al ve tüm tellerde önce natürel seslerin yerlerini tespit et bakalım. Unutma , kimin nerede olduğunu iyi bilmen gerekiyor ki pratiğinin bir anlamı olsun.

Bir sonraki konuya geçmeden önce son olarak şundan da bahsedelim istersen ; işleri kolaylaştımak için natürel sesler (do-re-mi-vs) alfabetik sıralamayla şifrelenmiştir. Bundan sonraki konularda sesleri bu harflerle tanımlayacağımız için söz konusu tabloyu ezberlemen gerekmektedir. Gayet basit , şöyle düşün

La - A

Si - B

Do - C

Re - D

Mi - E

Fa - F

Sol -G

Unutursan , La dan Sol sesine kadar not al ve A harfinden G harfine kadar alfabetik sıralamayla yanlarına yaz.

Bir sonraki konu ses aralıkları olacaktır , hatırlatmamda tekrar fayda var sanırım başlangıçtan itibaren hiç bir şey bilmediğini varsayarak yazıyorum , bu sebeple mevcut seviyen bu konulara zaten hakim ise bir sonrakine geçmende bir sakınca yok. Fakat hakimiyetinden şüpheliysen iyice anladığından emin olmalısın ki buralarda atlanacak küçük noktalar ileriki bölümlerde ciddi kafa karışıklığına sebebiyet verebilir.

Kolay gelsin :)

Önerilenler ...
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Beni Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
  • Facebook Basic Black
  • Twitter Basic Black
  • Black Google+ Icon
  • Black Instagram Icon

© 2016 by Evren Ersoy

bottom of page